11 Eylül Sonrası Vasat’tan Radikalizm’e: İslami Silahlı Mücadele
Share
Öz:
09/11 saldırıları, modern devletlerim en gelişmişine karşı radikal tepki olarak gerçekleştirilmiş ve Radikalizm,
İslami Terörizm, Cihatçılık gibi İslamiyet’in esaslı kavramlarına olumsuzluk yüklenmesine sebebiyet vermiştir. ABD
ve Batı’nın 11 Eylül sonrasında, İslam’ın siyasal ve toplumsal normlarının/öğretilerinin; popüler, genel geçer veya
tarafsız yorumlara maruz kalmasını sağlamıştır. Radikalizm, Aşırıcılık, Köktendincilik, Cihadizm, Selefizm gibi birbirinden bağımsız olduğu iddia edilen fakat temel perspektif olarak; İslam’ın emir/yasak, teorik/pratik uygulamalarının Arap-İslam coğrafyasında ve tüm dünyada olumsuz bir itibarı olduğunu, bu kavramların dinamikleriyle hareket eden insanlar ve toplulukların terörizmi besleyip, tetiklediğini; bu sonucun da bölgesel/küresel radikalizmin
temel sebebi olduğunu ifade edilmektedir. ABD ve Batı’nın; Afganistan ve Irak işgali sonrasında bölge halklarının
tutumlarının, 11 Eylül öncesi gibi olmayacağını anlamasıyla ortaya çıkan silahlı direniş ve mücadele fikrininki cihad/kital- ; İslam’ın ana temalarından biri olduğu gerçeğini uluslararası ilişkiler teorilerine uymaması, Ulus
devletlerin tüm çıkar kalemlerinin her türlü sosyo-ekonomik-siyasal-sosyolojik bilgiden daha önemli olduğu
realitesi ve işgaller neticesinden binlerce masum insanın öldürülmesi, İslami Silahlı Mücadele’nin modern halinin oluşmasına zemin hazırladığı söylenebilir. Kavramların anlaşılmasının mı daha önemli yoksa ortaya konulan
tematik direnişin şekli mi daha önemli, problematiğini inceleme açısından Vasatlık ve Radikalizm, bu çalışmanın
dinamiğini oluşturmaktadır. İslami silahlı mücadele sonrasında Radikalleştiği iddia edilen veya halihazırda radikal
olan İslam dininin öğretileriyle, küresel temel insani normların birbirleriyle çatıştığı fikrine antitez olarak Vasatlık; Radikalizm kavramı içine gömülen sistematik din karşıtlığını ifade ettiğini düşünebiliriz. Radikalizm’i cihadın
temel mantığına aykırılığın bir biçimi olduğu iddiasıyla kötülük kurgusuna oturtan Batı; kendi dış politika yapım
araçlarını, demokratik ve barışçı algıya yüklemektedir. Halbuki hem yöresel hem küresel işgallere karşı; ortaya
konan savunma mücadelesinin, İslamiyet açısından Vasat’lık pratiği olduğu gerçeğini görmeyen Batı; Radikalizm
kavramından canavar türetmiş, terörizm, aşırıcılık tasniflerini İslam üzerine yıkmayı hedeflemiştir. Çalışma, İslam
temelli fiziksel ve fikirsel mücadelenin Radikalizm açısından değerlendirilmesinin yanlışlığını irdeleyip, Vasat’lığın
politik bir duruş olduğunu ifadelendirecektir.
Anahtar Kelimeler: Çatışma, İslami Hareketler, Radikalizm, Cihatçılık.
Makalenin Devamı İçin: PDF 570. syf